1 Nisan 2010 Perşembe

ALLAH'in İSİMLERİ

İsim Arapçası Allahın 99 ismi
Adil


العدل Herkese hakkını veren,


Afüv


العفو Günahları affedip sâhibini cezâlandırmaktan vazgeçen


Âhir


الآخر Varlığının sonu olmadığını belirtir ve insanlara vadettiği sonzuz hayâtı veren


Alîm


العليم Bilgisi sonsuz olan, herşeyin farkında olup en ince noktasına kadar bilen


Aliyy


العلي Yüksek, büyük ve yüce, güçte, bilgide, hükümde, irâdede ve diğer bütün yetkin sıfatlarında üstün olan


Allah


الله Kendisinden başka olmayan "O" ilah. El-İlah'dan türemiştir.


Azîm


العظيم Çok yüce ve sınırsız ve kayıtsız büyüklük, üstünlüğün tek sâhibi, pek azametli olan, yüce.


Azîz


العزيز İzzet sâhibi, mağlup edilmesi imkânsız olan, her şeye galip olan.


Bâis


الباعث Ölüleri dirilten, her canlıyı ölümünün ardından yeniden dirilten.


Bâkî


الباقي Süreklilik sâhibi, sonsuza kadar kalan, sonsuz.


Bâri'


البارئ Yarattıklarını temiz ve sağlam bir nizâm üzere yaratan, olgunlaştırarak birbirinden farklı niteliklerde meydana getiren, âzâ ve cihazını birbirine uygun yaratan.


Basîr


البصير Herşeyi her yönüyle eksiksiz gören, yarattıklarına da görme duyusunu veren.


Bâsit


الباسط Her hayrı veren, lütuf ve rahmetini kullarına yayan, dilediğine bolluk veren.


Bâtın


الباطن Gizli, cisim olarak görülmeyen, varlığı gizli olan, ancak varlığı da kesin olarak bilinendir.


Bedî


البديع Emsalsiz, acâyip ve hayret verici âlemler yaratan.


Berr


البَرّ İyilik ve güzellik, bağışta bulunma, kullarına yardımcı olma


Câmi


الجامع İstediğini istediği şekilde, istediği zaman, istediği yerde toplayan.


Cebbâr


الجبّار Azamet ve kudret sâhibi, istediğini mutlak yapan, dilediğine muktedir olan.


Celîl


الجليل Büyüklük ve ululuğu pek yüce olandır.


Dâr


الضار Zarar verici şeyler yaratan


Evvel


الأوّل Herşeyden önce, öncelerin öncesi, başlangıçların yaratıcısı ve varlığının öncesi olmayan


Fettâh


الفتّاح Kulların her türlü güçlük ve sıkıntılarını açan ve kolaylaştıran


Gaffâr


الغفّار Kullarının günâhlarını affeden ve çok bağışlayan yüce varlık


Gafûr


الغفور Mağfiret eden, suçları bağışlayan, affeden, insanların beğenilmeyen taraflarını gizleyendir.






Ganî


الغني Çok zengin, hiçbir şeye muhtaç olmayan.


Habîr


الخبير Her şeyden haberdâr olan, herşeyin iç yüzünden ve gizli tarafından her yönüyle bilen


Hâdî


الهادي Hidâyete kavuşturan, kulunu hayırla muvaffak kılan.


Hâfıd


الخافض Allah'ın, emirlerini dinlemeyen, başkalarını beğenmeyen, büyüklenip hak ve hukuk tanımaz zorbaları rezil, perişan eden


Hafîz


الحفيظ Muhafaza eden, koruyup saklayan, yapılan işleri bütün ayrıntılarıyla saklayıp, herşeyi belli vaktinde âfet ve belâlardan koruyan


Hakem


الحكم Hikmet sâhibi olan, yaptığı her işte hikmeti gözeten, hükmeden.


Hakîm


الحكيم Herşeyi inceliğiyle bilip buna göre emir ve yasakları vâzeden, buyrukları ve bütün işleri yerli yerinde olan


Hakk


الحقّ Varlığı hiç değişmeyen, hiç yok olmayan ve gerçek olan


Hâlik


الخالق Yaratıcı olan


Halîm


الحليم Acele etmeyen, günahkârların cezâsını vermeye güç yetirdiği onlara yumuşak davranarak cezâlarını geriye bırakan, hilmi çok olan


Hamîd


الحميد Çok övülen, övgüyle değer sıfatlarıyla hamd edilen


Hasîb


الحسيب Herkesin yaptıklarını tâkdir eden, yapılanları bütün ayrıntılarıyla bilip her insanı hesâba çekerek yaptığının karşılığını veren


Hayy


الحيّ Ezelî ve ebedî diri olan, uyuklama, yorulma gibi noksanlıklardan uzak olan.


Kābid


القابض Herşeyi sonsuz kudreti altına alan, bu kudretiyle kuşatıp kavrayan, herşeyi emri altına alıp tutan


Kādir


القادر Kudret sâhibi, tükenmez kudreti olan, istediğini dilediği gibi yapmaya muktedir olan


Kahhâr


القهّار Ziyâdesiyle kahredici, yok edici yüce bir varlık


Kaviyy


القويّ Kudretli, güçlü ve sınırsız kuvvet sâhibi olan


Kayyûm


القيّوم Yarattıklarının işini çeviren, her işleneni bilen, evveli olmayan.


Kebîr


الكبير Büyük, yüce


Kerîm


الكريم Cömert, kerem sâhibi; muktedirken affeden, cömertlik duygusunu veren, va'dini yerine getiren, çok ikrâm edici


Kuddûs


القدّوس Her türlü hatâ, gaflet ve âcizlikten, eksiklikten uzak, mutlak kemâl sâhibi


Latîf


اللطيف En ince işlerin bile bütün inceliklerini bilen, nasıl yapıldığına nûfuz edilemeyen en ince şeyleri de yapan


Mâcid


الماجد Ulu ve cömert, şânı yüce anlamlarını taşımaktadır. Kadri ve şânı büyük, kerem ve müsamahası bol.


Mâlik-ül Mülk


مالك الملك Mülkün ebedî ezelî sâhibi.


Mâni


المانع Bâzı şeylerin meydana gelmesine müsâde etmeyen, engelleyen.


Mecîd


المجيد Şan, şeref, büyüklük ve kudretinden dolayı yüce olan ve güzel işlerinden dolayı da sevilip övülendir. Şeref, ancak kendi emir ve yasaklarına uymakla elde edilebilir (Hud, 11/73). Şanı, şerefi çok üstün olan.


Melik


الملك Mülkün sâhibi, mülk ve saltanatı devamlı olan.


Metîn


المتين Metânetli, kuvveti çok şiddetli olup hiçbir iş zor gelmeyen, pek güçlü demektir.


Mu'ahhir


المؤخّر Herşeyden sonra yine var olan; O'na uymayanları zelîl edip arkada bırakan, istediğini geri koyan


Mucîb


المجيب O'na yalvaranların isteklerine icâbet eden ve karşılık verendir, teklifleri bilen


Muğnî


المغني Dilediğine zenginlik veren, ihtiyaçlarını gideren, müstağni kılan.


Muhsin


المحسن Çokça veren, sonsuz düşünülse bile herşeyin sayısını her yönüyle bilen


Muhyî


المحيي Dirilten, canlandıran ve hayat veren


Muîd


المعيد Yaratılmışları yok ettikten sonra tekrar yaratan


Muiz


المعز İzzet ve ikrâm edici, şeref sâhibi


Mukaddim


المقدّم Herşeyden önce olan, dilediğini öne alan; dilediğine maddî ve manevî nimetler verip yükselten, öne geçiren


Mukît


المقيت Rızıkları yaratan, bilen, tâyin eden, her yaratılmışın rızkını veren.


Muksit


المقسط Bütün işlerini dengeli yapan


Muktedir


المقتدر Gücü herşeye yeten, herşeyi dilediği duruma getiren, kuvvet sâhipleri üzerinde istediği gibi tasarruf eden


Musavvir


المصور Yaratmış olduğu varlıkların şekillendiren ve durumlarını tâkdir eden


Mübdî'


المبدىء Hiç yoktan ortaya koyan, vâreden, yaratan


Müheymin


المهيْمن Allah'ın görüp gözeten, herşeye şâhit olan, herşeyi koruması altına alan, onları muhâfaza edip saklayan


Mü'min


المؤمن Îmân ve güven veren, her türlü şüphe ve tereddütleri kaldıran


Mümît


المميت Öldüren, ölümü her canlıya tâkdir edip bunu uygulayan


Müntakim


المنتقم İntikâm alan


Müteâli


المتعالِ Yüksek ve yüce varlık


Mütekebbir


المتكبّر Her hususta çok büyük ve azamet sâhibi ulu yaratıcı


Müzil


المذل Yüce Allah'ın lâyık olanları zillete düşüren, zelîl kılan, onları hor ve hakîr eden


Nâfi


النافع Hayr ve menfaat verecek şeyleri yaratan, faydalandıran.


Nûr


النور Âlemleri nurlandıran, dilediğini nûr eden, nûr, ışık olan.


Râfi


الرافع Kaldıran, yükselten ve yüksek olan


Rahîm


الرحيم Bağışlayıcı, sevdiklerine ve müminlere (âhirette) merhamet eden.


Rahmân


الرحمن Pek merhametli, çok rahmet sâhibi olan


Rakîb


الرقيب Görüp gözeten, murâkebe eden, bütün varlıklar üzerine gözcü olup bütün işlerini kontrol altına alan


Ra'ûf


الرؤوف Çok şefkat ve merhamet gösteren, çok esirgeyen, kolaylık sağlayan


Reşîd


الرشيد Bütün âlemleri dosdoğru bir nizam ve hikmetle âkıbetine ulaştıran


Rezzâk


الرزّاق Bütün yaratıkların rızıklarını veren


Sabûr


الصبور Çok sabırlı olan, isyankârlardan acele intikam almayan


Samed


الصمد Hiçbir şeye muhtaç olmayan, tüm canlıların ihtiyaçlarını gideren ve her türlü istekte doğrudan kendisine başvurulan


Şehîd


الشهيد Herşeye şâhit olan, herşeyi hakkıyla gören, bilen ve muâmelesini de buna göre yapan


Şekûr


الشكور Çok şükre lâyık olan, kendi rızâsı için şükredilen, şükür olarak yapılan iyi işlerin daha fazlasıyla karşılığını veren, insanlara nimetlerini artırarak şükür muâmelesi yapan


Selām


السلام Her türlü eminliğin, salimliğin aslı olan. Selam, İslâm sözcüğüyle aynı semantik kökten türer.




Semî


السميع İşiten, işitme kuvvetine sâhip olan ve işitme gücünü veren


Tevvâb


التوّاب Tövbeleri çok kabul eden, tövbe kapısını açık tutarak tövbe etme imkânı veren


Vâcid


الواجد Vârolan ve herşeyi vâreden, icâd eyleyen; varlığı kendinden olan; dilediğini istediği anda var edip yaratan


Vâhid


الواحد Tek, bir olan; kendisinden başka tanrı olmayan


Vâlî


الوالي Yardım eden, destek veren, işleri düzenleyen, yöneten


Vâris


الوارث Bütün servetlerin gerçek sâhibi


Vâsi


الواسع Bağışlaması bol ve rahmeti çok olan


Vedûd


الودود Çok şefkatli, muhabbetli, sâlih kullarını çok seven ve onlarca çok sevilen, onları rahmet ve rızâsına erdiren; sevilmeye ve dostluğu kazanılmaya yegâne lâyık olan


Vehhâb


الوهّاب Çok fazla bağışlayan


Vekîl


الوكيل Hayâtını Allah'a tevekkül ederek düzenleyen ve böylece O'na sığınanların işlerinde kendilerine yardım eden


Velî


الولي Dost, emir sâhibi ve iyi insanların, yâni müminlerin dostu (velîsi) olup onlara yardım ederek işlerini yöneten


Zâhir


الظاهر Görünen, varlığında hiç şüphe olmayan, varlığı herşeyden âşikâr olan


Zülcelâl-i vel-İkrâm


ذو الجلال والإكرام Hem azamet, hem de fazl-u kerem sâhibi.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Yorumlarınız İçin Teşekkür Ederim

İletişim araçları