Mustafa kemal Atatürk’ün kültür hakkındaki sözleri
Türkiye cumhuriyetinin temeli kültürdür. Bu sözü burada ayrıca izaha lüzum görmüyorum. Çünkü bu, Türkiye cumhuriyetinin okullarında birçok vesilelerle eser halinde tespit edilmiştir.1936
Kültür, okumak, anlamak, görebilmek, görebildiğinden mana çıkarmak, uyanık davranmak, düşünmek, zekâyı terbiye etmektir.1936
Türkiye cumhuriyeti çocukları, kültürel insanlardır. Yani hem kendileri kültür sahibidirler, hem de bu özelliği muhitlerine ve bütün Türk milletine yaymakta olduklarına kanidirler.1936
Millî kültürün her çığırda açılarak yükselmesini Türk cumhuriyetinin temel dileği olarak temin edeceğiz.1932
Bir millî terbiye programından bahsederken, millî karakter ve tarihimizle mütenasip bir kültür kastediyoruz. Temmuz 1924
Şimdiye kadar takip olunan tahsil ve terbiye usullerinin milletimizin gerilemesinde en mühim etken olduğu kanaatindeyim. Onun için millî terbiye programından bahsederken eski devrin hurufatından ve yaradılışımızla hiç de münasebetli olmayan yabancı fikirlerden, doğudan ve batıdan gelen tesirlerden tamamen uzak millî seciye ve tarihimizle mütenasip bir kültür kastediyorum. Çünkü millî davamızın inkişafı ancak böyle bir kültür ile temin olunabilir. Lâlettayin bir yabancı kültürü şimdiye kadar izlenen yabancı kültürlerin neticelerini tekrar ettirebilir. Kültür zeminle mütenasiptir. O zemin milletin seciyesidir.15 Temmuz 1921
Asıl uğraşmaya mecbur olduğumuz şey, yüksek kültürde ve yüksek fazilette dünya birinciliğini tutmaktır.3.8.1932
Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.1923
Dünyanın belli başlı milletlerini esaretten kurtararak, hâkimiyetlerine kavuşturan büyük fikir cereyanları; köhne müesseselere ümit bağlayanların, çürümüş idare usullerinde kurtuluş kuvveti arayanların amansız düşmanıdır.1923
Biz cahil dediğimiz zaman mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören hakiki âlimler çıkabilir.22.3.1923
Geçen kurultaydan bugüne kadar kültürel ve sosyal alanda başardığımız işler Türkiye cumhuriyetinin millî çehresini kesin çizgilerle ortaya çıkarmıştır.1935
Yeni harfleri, millî tarihi, öz dili, sanatı, ilmi, müziği, teknik kurumlarıyla kadını erkeğe her hakta eşit, modern Türk sosyetesi bu son yılların eseridir.1935
Türk milleti, ancak varlığını derin ve sağlam kültür sınırlarıyla çizdikten sonradır ki onun yüksek kapasitesi ve fazileti milletlerarasında tanınır. Türk milletine fıtrî rengini veren bu inkılâplardan her biri çok geniş tarihi devirlerin öğünebileceği büyük işlerden sayılsa yerindedir.1935
Kültür dediğimiz zaman bir insan cemiyetinin, devlet hayatında fikrî hayatında, iktisat hayatında yapabilecekleri şeylerin muhassalasını (toplamını) kastediyoruz ki, medeniyet de bundan başka bir şey değildir.1929
Atatürk’ün sanat ile ilgili özdeyişleri
“sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.”
“yüksek bir insan topluluğu olan, Türk milleti’nin tarihi bir özelliği de, güzel sanatları sevmek ve onda yükselmektir.”
“hepiniz milletvekili olabilirsiniz, bakan olabilirsiniz… Hatta cumhurbaşkanı olabilirsiniz. Fakat sanatkâr olamazsınız.”
“sanatkâr, toplumda uzun çaba ve çalışmalardan sonra alnında ışığı ilk duyan insandır.”
“bir millet ki resim yapmaz, bir millet ki heykel yapmaz, bir millet ki fennin gerektirdiği şeyleri yapmaz; itiraf etmeli ki o milletin ilerleme yolunda yeri yoktur.”
“bir millet sanattan ve sanatkârdan mahrumsa, tam bir hayata sahip olamaz.”
“bir milletin sanat yeteneği güzel sanatlara verdiği değerle ölçülür.”
“güzel sanatlara da alakanızı yeniden canlandırmak isterim. Ankara’da bir konservatuar ve temsil akademisi kurulmakta olmasını zikretmek, benim için bir hazdır. Güzel sanatların her şubesi için kamutay’ın göstereceği alaka ve emek, milletin insani ve medeni hayatı ve çalışkanlık veriminin artması için çok etkilidir.”
“güzel sanatların hepsinde, ulus gençliğinin ne türlü ilerletilmesini istediğinizi bilirim. Bu yapılmaktadır. Ancak bunda en çabuk, en önde götürülmesi gerekli olan Türk musikisidir. Bir ulusun yeni değişikliğinde ölçü, musikide değişikliği alabilmesi, kavrayabilmesidir.”
“milletimizin güzel sanatlar sevgisini her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek inkişaf ettirmek milli ülkümüzdür.”
“güzel sanatlarda muvaffak olmak, bütün inkılâplarda başarıya ulaşmak demektir. Güzel sanatlarda muvaffak olamayan milletler ne yazık ki, medeniyet alanında yüksek insanlık sıfatıyla yer almaktan ilelebet mahrum kalacaklardır.”
ATATÜRK' ÜN BİLİM İLE İLGİLİ SÖZLERİ
Dünyada her şey için, medeniyet için, hayat için başarı için en gerçek yol gösterici ilimdir, fendir. İlim ve fennin dışından yol gösterici aramak gaflettir, cahilliktir, doğru yoldan sapmaktır. Yalnız ilmin ve fennin, yaşadığımız her dakikadaki safhalarının gelişimini anlamak ve ilerlemeleri zamanında takip etmek şarttır. Bin, iki bin, binlerce yıl önceki ilim ve fen lisanının koyduğu kuralları, şu kadar bin yıl sonra bugün aynen uygulamaya kalkışmak elbette ilim ve fennin içinde bulunmak değildir. 1924
Gözlerimizi kapayıp tek başımıza yaşadığımızı düşünemeyiz. Memleketimizi bir çember içine alıp dünya ile alakasız yaşayamayız... Aksine yükselmiş, ilerlemiş medeni bir millet olarak medeniyet düzeyinin üzerinde yaşayacağız.. Bu hayat ancak ilim ve fen ile olur. İlim ve fen nerede ise oradan alacağız ve her millet ferdinin kafasına koyacağız. İlim ve fen için kayıt ve şart yoktur.
Hiçbir tutarlı kanıta dayanmayan birtakım geleneklerin, inanışların korunmasında ısrar eden milletlerin ilerlemesi çok güç olur; belki de hiç olmaz. İlerlemede geleneklerin kayıt ve şartlarını aşamayan milletler, hayatı, akla ve gerçeklere uygun olarak göremez.. Hayat felsefesini geniş bir açıdan gören milletlerin egemenliği ve boyunduruğu altına girmeye mahkûmdur. 1922
Başarılı olmak için aydın sınıfla halkın zihniyet ve hedefi arasında doğal bir uyum sağlamak lazımdır. Yani aydın sınıfın halka telkin edeceği idealler, halkın ruh ve vicdanından alınmış olmalıdır. 1923
Halka yaklaşmak ve halkla kaynaşmak daha çok aydınlara yöneltilen bir vazifedir. Gençlerimiz ve aydınlarımız niçin yürüdüklerini ve ne yapacaklarını önce kendi beyinlerinde iyice kararlaştırmalı, onları halk tarafından iyice benimsenip kabul edilebilecek bir hale getirmeli, onları ancak ondan sonra ortaya atmalıdır. 1923
İnsanların hayatına, faaliyetine egemen olan kuvvet, yaratma icat yeteneğidir. 1930
Her işin esas hedefine kısa ve kestirme yoldan varmak arzu edilmekle beraber, yolun kabul edilebilir; mantıki ve özellikle ilmi olması şarttır.
Bu millet ve memleket ilme, irfana çok muhtaç; tahsil yapmış, diploma almış gelmiş olanları korumak kadar doğal ve lüzumlu bir şey olmaktan başka, parti parti eğitim ve öğretim görmek için ilim ve fen almak için Avrupa’ya, Amerika’ya ve her tarafa çocuklarımızı göndermeye mecburuz ve göndereceğiz. İlim ve fen ve ihtisas nerede varsa, sanayi nerede varsa gidip, öğrenmeye mecburuz. Bu nedenle artık himaye çok zayıf kalır. Bunun yerine mecburiyet geçerli olur. 1923
Hayati gerçekleri bilerek, bilmeyenlere de uygun bir yol ile veya zor ile anlatarak amacımıza yürüyeceğiz... Bizi bu amaca varmaktan alıkoyan iki kuvvet vardır. Biri dış düşmanlardır. Bunlar bizi bir sömürge haline koymak için ilerlemememizi istemeyenlerdir. Fakat çiftçi arkadaşlar, muhterem babalar, bizim için bunlardan daha zararlı, daha öldürücü bir sınıf daha vardır: O da içimizden çıkması muhtemel olan hainlerdir. Aklı eren memleketini seven, gerçeği gören kimselerden böyle bir düşman çıkmaz. İçimizde böyleleri çıkarsa onlar ya aklı ermeyen cahiller, ya memleketini sevmeyen kötüler, ya gerçeği görmeyen körlerdir. Biz cahil dediğimiz zaman mutlaka okula gitmemiş olanları kastetmiyoruz. Kastettiğim ilim, gerçeği bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okumak bilmeyenlerden de, özellikle sizlerin içinizde görüldüğü gibi gerçeği gören gerçek bilginler çıkar. 1923
İtiraf ederim ki, düşmanlarımız çok çalışıyor. Biz de onlardan daha çok çalışmaya mecburuz. Çalışmak demek, boşuna yorulmak, terlemek değildir. Zamanın gereklerine göre bilim ve teknik ve her türlü medeni buluşlardan azami derecede yararlanmak zorunludur. 1923
İlim tercüme ile olmaz, inceleme ile olur.
Ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım ilim ve akıldır. Beden sonrakiler, bizim aşmak zorunda olduğumuz çetin ve köklü zorluklar karşısında, belki gayelere tamamen eremediğimizi, fakat asla taviz vermediğimizi, akıl ve ilmi rehber edindiğimizi tasdik edeceklerdir. Zaman süratle ilerliyor. Milletlerin, toplumların. Kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve ilmin gelişimini inkar etmek olur. Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel mihver üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar.
Atatürk, ün Türk dili ile ilgili özdeyişleri
En iyi savunma yöntemi saldırıdır. Bu durumda dil alanında türemiş yabancılıklara saldıralım ağacı bir kez silkeleyelim: görelim hangi çürükler düşecek kalan sağlamlar bakalım ne kadardır? Dökülmeyenler özleri ve arınmışları bulununcaya dek biraz daha işe yarayabilir geçici olarak!”
“Türk dilinin özleştirilmesi varsıllaştırılıp kamuoyuna bunların benimsetilmesi için bütün yayın araçlarından yararlanmalıyız. Her aydın hangi konuda olursa olsun yazarken buna özen gösterebilmeli konuşma dilimiziyse uyumlu güzel bir duruma getirmeliyiz.”
“başka dillerdeki her bir sözcüğe karşılık olarak dilimizde en az bir sözcük bulmak ya da türetmek gerekir. Bu sözcükler kamuoyuna sunulmalı böylece yaygınlaşıp yerleşmesi sağlanmalıdır.”
“batı dillerinin hiçbirinden aşağı olmamak üzere onlardaki kavramları anlatacak keskinliği açıklığı taşıyan Türk bilim dili terimleri türetilecektir.”
“öyle istiyorum ki Türk dili bilimsel yöntemlerle kurallarını ortaya koysun. Bütün dallarda yazı yazanlar bütün terimleriyle çoğunluğun anlayabileceği güzel uyumlu dilimizi kullansınlar.”
“dil devriminin amacı Türk dili’nin kısırlaştırılması değil genişletilmesidir. Amacımız Türk dilinin öz varsıllığını ortaya çıkarmak onu dünya dilleri arasında değerine yaraşır yüksekliğe eriştirmektir.”
“en güzel ve ileri bir iş olarak türlü bilimlere ilişkin Türkçe terimler türetilmiş ve bu yolla dilimiz yabancı dillerin etkisinden kurtulma yolunda esaslı adımını atmıştır. Okullarımızda eğitimin Türkçe terimlerle basılmış betiklerle başlamış olmasını kültür yaşamımız için önemli bir olay olarak belirtmek isterim.”
“Türk dili’nin kendi benliğine özündeki güzellik ile varsıllığına kavuşması için bütün devlet kurumlarımızın özenli ilgili olması baş koşuldur.”
“Türk dili varsıl geniş bir dildir. Bütün kavramları anlatma yetisi vardır. Yalnız onun bütün varlıklarını aramak bulmak toplamak onlar üzerinde işlemek gereklidir.”
“yeni Türkçe sözcükler önerebiliriz. Bu yönde ısrarla çalışmalıyız. Ancak bunları Türk dili’nin olgunlaşma akışı içinde yapmalıyız.”
“Türk ulusu ile Türk dilini uygarlık tarihinin ve kültür dillerinin dışında görmenin ne yaman bir yanlış olduğunu bütün dünyaya göstereceğiz.”
“çocukluğumda elime geçen iki kuruştan birini betiklere kitaplara vermeseydim şu anda yaptığım işlerden hiçbirini yapamazdım. Daha çocukken dersler betikler arasında yuvarlanırken sezerdim ki bu dilin bir gereksinimi var. O gereksinimin ne olduğunu nasıl elde edileceğini bilmezdim. Ancak kesinlikle bir şeyler yapmak gerektiğini sezerdim.”
“ulusal bilincin ayakta kalabilmesi uyanık bulunması için dil ile tarih uğrunda çalışmak zorundayız.”
“yaşamak isteyen uluslar tarihleri ile tarihlerini her alanda yaşatan dillerine sağlam sarılırlar. Dilbilim tarihin en uzak en karanlık köşelerini aydınlatır. Türk tarihi Türk ırkını ancak deneysel bilim belgeleriyle bulur. Türk dili bunlardan en önemlisidir. Türk’ün tarihsel varlığı ile bu varlığın yeryüzündeki yaygınlığını özelikle Türk dili’nin özgünlüğü çok açık bir kesinlikle göstermektedir.”
“kültür işlerimiz üzerine ulusça gönüllerimizin titrediğini bilirsiniz. Bu işlerin başında da Türk tarihini doğru temelleri üzerine kurmak öz Türk dili’ne değeri olan genişliği vermek için yürekten çalışılmaktayız.”
“bizim ulusalcılığımızın esası dil birliğimizin korunmasıyla olanaklı olacaktır. Türkçe bütün Türkiye’ye egemen olmalıdır.”
“sonsal nihai hedefimiz yalnız Anadolu Türklerinin değil bütün Türklerin ortak Türkçesini yaratmaktır. Türkçe bütün Türkiye’ye ve Türk dünyasına egemen kılınacaktır.”
“ulusal duygu ile dil arasındaki bağ çok güçlüdür. Dilin ulusal ve varsıl olması ulusal duygunun gelişmesinde başlıca etkendir. Türk dili dillerin en varsıllarındandır yeter ki bu dil bilinçle işlensin.”
“ülkesi ile yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk ulusu dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır.”
“inanıyorum ki Türk ulusu Kuran’ı kendi anadilinde okursa asıl benimsediği dinin özünü daha bir derinden ve daha bir bilinçle kavramış olacaktır.”
“Türk ulusunun dili Türkçedir. Türk dili dünyada en güzel en varsıl zengin ve kolay olabilecek bir dildir. Onun için her Türk dilini çok sevip onu yükseltmek için çalışır. Bir de Türk dili Türk ulusu için kutsal bir hazinedir. Çünkü Türk ulusu geçirdiği sonsuz yıkımlar içinde ahlakını göreneklerini anılarını çıkarlarını kısacası bugün kendini ulus yapan her niteliğinin dili sayesinde korunduğunu görüyor. Türk dili Türk ulusunun yüreğidir beynidir.”
“kesinkes bilinmelidir ki Türk ulusunun ulusal dili ile ulusal benliği bütün yaşamında egemen ve temel olacaktır”.
“Türk demek dil demektir. Ulus olmanın en belirgin niteliklerinden biri dildir. Türk ulusundanım diyen kişi her şeyden önce ve kesinlikle Türkçe konuşmalıdır. Türkçe konuşmayan bir kişi Türk kültürüne ve ulusuna bağlılığını öne sürerse buna inanmak doğru olmaz.”
“Türk demek Türkçe demektir ne mutlu türküm diyene !”
Ölüm döşeğindeyken:
“bakınız arkadaşlar ben belki çok yaşamam. Ancak siz ölene değin Türk gençliğini yetiştirecek ve Türkçenin bir kültür dili olarak gelişmeyi sürdürmesi yolunda çalışacaksınız. Çünkü Türkiye ile Türklük uygarlığa ancak bu yolla kavuşabilir.”
ßen seninLe toprağa giderim diyenLeri Çok gördüm ..ßen öyLe diyenleri toprağa hep yalnız Gömdüm .. !” ஐ๑♥ ♥ ♥
19 Nisan 2010 Pazartesi
Atatürkün kültür, sanat,bilim veTürk dili hakkında söylevleri.
Etiketler:
Atatürkün kültür
,
bilim veTürk dili hakkında söylevleri.
,
sanat
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(
Atom
)
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Yorumlarınız İçin Teşekkür Ederim