1 Nisan 2011 Cuma

Sevmek mi daha güzeldir, sevilmek mi?

Fuzuli'ye sormuşlar: ''Sevmek mi daha güzeldir, sevilmek mi?'', ''Sevmek; çünkü sevildiğinden hiçbir zaman emin olamazsın.'' demiş.

Peki; Sizce sevmek mi daha güzeldir, sevilmek mi? ""Sessizlik"" en asil cevaptır İçinde sadece saygı vardır çünkü... Kendine saygı...hayata saygı...insana saygı... Bu yüzdendir suskunluğum...)))

Evet sevmek mi sevilmek mi? Hangisini içimize sindirmişizdir hayatımızda? Bazen sevilmek için sızlanıp durur,başkalarına adarız hayatımızı..O'nsuz olmaz deriz,yaşamak işkence gibi gelir. Acaba bu bizim sevme güdümüzden mi kaynaklanır? Nasıl demeyin.Düşünün; hep birşeylere ait hissederiz kendimizi.Hep birisinin yüreğini liman kabul ederiz.Aslında bu ihtiyaç tamamen yine kendi "mutluluğumuz" içindir.Yani ilk önce kendimizin mutluluğunu önemseriz.İnsanoğluyuz elbet..

Mesela birisini deli gibi severiz.Hakikaten deli gibidir içimizdeki duygular.Şizofreni şekilde bağlarız kendimizi.Benim olmalı deriz.Ama O'nun bizimle mutlu olacağı ne malum? Ya O'nun içindeki sevgi nehri bize mi akar?

Eğer zaten beraber değilseniz akmıyordur.Yani o sizi ya sevmiyordur ya da sizin O'nu sevdiğiniz kadar coşkulu değildir.O'nun kalbi başkasındadır belkide..He bu da bizim hiç mi hiç umrumuzda olmaz.Varsa yoksa bizi sevsindir.O'nun duygusu düşüncesi umrumuzda değildir.Gözümüz bunu göremeyecek kadar körleşmiş,mantığımız bu konuda körelmiştir. Yani demem o ki,biz sadece severiz.Ve sevilmeyi kendimizde en büyük hak olarak görürüz karşımızdaki kişi tarafından. Nazım Usta der ya Tahirle Zühre Meselesi'nde: "Seversin dünyayı doludizgin ama o bunun farkında değildir ayrılmak istemezsin dünyadan ama o senden ayrılacak yani sen elmayı seviyorsun diye elmanın da seni sevmesi şart mı? Yani Tahiri Zühre sevmeseydi artık yahut hiç sevmeseydi Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden? Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.

" Bundan daha güzel açıklanabilir miydi bilemem.Doğru..Elmayı seviyorsun diye elmanın seni sevmesi şart olmamalı.Sen O'nu severken karşılık beklememelisin.Çünkü bu senin gönlündür.Ve severken O'nun kalbinden izin almamışsındır.İzin almakla zaten olmayacağı için bu iş,O'nun da seni;senin kadar sevmesini bekleyemezsin.O seni sevmesin bırak sen sev..Varsın O'nun başka bir sevdiği olsun..Olsun yahu! Sevmek O'nunda hakkı..Ve bu O'nun meselesi.Sen kendi meselene bak.Sevmeyen yürekler bir taştan farksızdır.Sen taş olma.Ama başkasını da zorlama.

Sevmek gönül işidir.Sevebilmek hemde karşılık beklemeden en güzel yürek işidir. .

Yüreğinizi sevmelere kapamayın..Sevin..Sevdikçe büyür yürekler..Sevdikçe bir çiçeği, bir meyveyi ve tabii ki bir sevgiliyi...:)))

Konuşacaksan öyle bir konuş ki, inanayım. Ağlatacaksan öyle bir ağlat ki, susmayayım. Gideceksen öyle bir git ki, ölümüne unutamayayım. "Ama seveceksen öyle bir sev ki; konuşsanda, gitsende, ağlatsanda seni yüreğimde yaşatayım"... Can Yücel

Bahçenin birinde güneşe sevdalı bir Gündöndü yaşarmış Onun dibinde de gündöndüye sevdalı bir Sarmaşık . gündöndü nün gövdesine sımsıkı sarılır.yüzünü ona dönsün onu sevsin diye umutla beklermiş Gündöndü ise her sabah güneş doğduğunda yüzünü sevda ile göğe çevirip hayran hayran güneşe seyredermiş. Sarmaşıkcık çaresiz daha bir sıkı sarılırmış gündöndüye. Ama nafile ,gündöndünün aklı güneşte. Akşam olup da güneş battığında ,sevdiğini yitiren gündöndü boynunu büker içine kapanır kalırmış üzüntüden Sarmaşık daha sıkı daha sıkı yapışırmış o zaman Gel gelelim sabah olduğunda gündöndünün yüzünü kendisine çevirmeyeceğini,güneşle gündöndünün arasına giremeyeceğini bir daha anlamış. Ama bir sabah minik Sarmaşık uyanınca ne görsün İlk defa sevgili gündöndüsünün yüzü güneşe değil kendine dönük. Sevinçten az kalsın çığlık atacakmış ki,gündöndüsü öldüğünü anlamış . Çünkü sarmaşık sevdiğinin yüzünü kendisine çevirmek için onun gövdesine sarıldıkça ,yavaş yavaş onu boğduğunu öldürdüğünü hiç fark etmemiş. Gündöndü ölünce sarmaşığın sarılacağı bir şey kalmamış Zamanla oda sararıp solmuş Sonra çiftçinin biri gelmiş ikisini de bir kenara koparıp fırlatmış..>

Kendimiz için birşeyler yaptığımızı düşünürken,karşımızdakinin ne hissettiğinin farkında olamayız.Bu hikaye bunun için en güzel örnek..:))))



Özlediğim kadar Sen’sin..

Sevdiğim kadar Ben’sin..

Unutma;

SeVmeK İçİn "YüReK", SürDüRmEk İçİn "EmEk" GeReK...

Dolayısıyla..... Ben......Zorsa Başarırım...bilirsin!!!

İmkansızsa Biraz Zaman Alır...))

SEVGİYLE KALIN

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Yorumlarınız İçin Teşekkür Ederim

İletişim araçları