·
Devlet yönetimi; ciddiyet ister, bilgi ister,
tecrübe ister, tarihi algılamak ister, öngörü ister.
·
Milli güçler, birikimli yetenekli, kararlı,
planlı değilse; küresel güçler, karanlık merkezler, işbirlikçileri yetiştirir,
iktidara getirir ve kullanırlar.
·
İşbirlikçiler; iç ve dış destek ile orada uzun
yıllarda oturabilirler. Kullanılma süresi sonrası deliğe süpürülebilirler. Ama
ülkeye devlete verdikleri zararı, insanlar çeker.
·
Tarih boyunca her coğrafya’da temel gerçeklik bu
algıdır.
·
Bakın; kanlı iktidar çatışmaları Arap baharı
kamuflajı altında Arap dünyasında devam ediyor. Müslümanlar iktidar için
birbirlerini katlediyor, kendi kentlerini yakıp yıkıyorlar.
·
Türkiye; yüzyıllar boyunca başta Anadolu,
Ortadoğu, Balkanlar ve Kuzey Afrika’da barışın, huzurun, adaletin temsilcisi
olmuştur. Farklı dine mensup olanları ve farklı etnik halkları bir çatı altında
tutan çimento Osmanlı devleti dağılınca, 100 yıldır süren kaos, çatışma alanı
oldu. İngilizler ve Fransızlar; bölgeyi sömürgeleştirdi, sınırlar çizdi,
halkları böldüler
·
ABD Egemenliği sürecinde ise; Büyük Ortadoğu
projesi kapsamında bölge üzerinde sınırlar çizildi, NATO dergisinde NATO
toplantılarında yayınlanan bölgeye ilişkin haritalar şimdi ise uygulama
aşamasındadır. Arap baharı denilen toplumsal değişim ve dönüşüm talepleri
ABD-İngiliz-Fransız planlamaları ile örgütlenmiş ve kaos yaşanmaya başlamıştır.
·
Önceki ABD başkanı Bush; ya benden yanasın ya
karşımdasın doktrini ile uluslararası toplumu, Irak ve Afganistan işgallerinde
yanına çekerken şimdi ki ABD başkan Obama kaosdan düzene doktrini
uygulamaktadır.
·
Strateji; öngörmek demektir. Alternatifli olarak
olası gelişmelere göre yapılması gerekenlerin planlanması demektir.
·
ABD, İngiltere, Fransa; Türkiye’nin siyasetten
askeri alana, tarımdan bölgesel ilişkilere kadar temel stratejileri belirlediği
algısı vardır.
·
Bu karmaşık ilişkiler ağında; milli güçlerin
ortak stratejik akla ihtiyacı vardır.
·
Her devletin milli duruşu vardır, olmalıdır.
Aksi halde çelişkiler yaşanır. Uluslararası ciddiye alınırlığınız olamaz. Güç
merkezlerinin temsilcisi gibi hareket edip te sonradan kendi insanınıza
bağımsız bağlantısız kendi irademizle hareket ediyoruz imajını yaratıp ta
uluslararası karar mekanizmalarında dışlanırsanız itibarınız olmaz.
·
Belki içeride itibarlı olma enstrümanlarını
kullanarak halkı yanıltabilirsiniz ama kısa süre içinde gerçekler ortaya çıkar.
·
Oysa devletlerde devamlılık esastır. Devlet politikalarında
iktidarda olan siyasi partilerin tercihleri esas olmakla birlikte, devam eden
gelen esas yaklaşım tarzı üzerine hareket ederler.
·
ABD’nin küresel aktör stratejisi; başkanlar
değişse bile değişmeyen temel gerçekliktir.
·
Büyük Devlet stratejilerinde; komşu ve bölgesel
ve küresel stratejiler değişmemektedir. Sadece yöntem değişiklikleri
olmaktadır.
·
Bürokrasi; icra yeridir. Bürokratın deneyimi,
bilgi birikimi gereklidir.
·
Devlet yönetimi; tarihi birikimine, bilgiye,
öngörüye sahip kişilerle yürütülmek zorundadır. Bilgisiz, birikimsiz, ilkesiz,
tutarsız kişiliklerin devlet yönetiminde olması her zaman sorunları artırır,
huzursuzluk kaynağı olur.
·
Bölge dışı devletlerin; mezhep, din, etnik
kimlikleri ayrıştırma stratejisine karşı bir ve beraber olunmalıdır. Ortak
değerler, ortak tarih, ortak şuurun yapısı tekrar tesis edilmelidir.
·
Türkiye; sözüne güvenilen, bölgede ve dünyada
barışın, kardeşliğin, huzurun teminatı olan bir görüntü vermeli ve uygulamaya
yönelmelidir.
·
Bunlar için ise; tarihin, jeopolitik ve
jeostratejik konumun gerçeklerine göre milli varlığın milli değerlerin, milli
düşüncenin, strateji ortak akılla yaşama geçirilmesi gerekir. Milli birlik ve
beraberlik için, ayrıştıran değil birleştiren unsurların esas alınması gerekir.
·
Günün Sözü: Bilgisini, yeteneğini, gücünü
birleştiren insanlar, amacına ulaşır.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Yorumlarınız İçin Teşekkür Ederim