2 Nisan 2013 Salı

CÜZZAM (LEPRA) NEDİR

Her yıl Ocak ayının son Pazarı “ Dünya Cüzzam Günü “ olarak ilan edilmiştir. Bu günü izleyen hafta boyunca Cüzzamlı kişilerin sorunları tartışılarak çözümler üretilecektir.
Cüzzam, tanısı kolay, tedavisi kesin, erken tanı konduğunda önlenebilir bir hastalıktır.

Dünyanın geri kalmış ülkelerinde, açlık, yoksulluk, yaşam ve temizlik koşullarının kötülüğü, sağlık hizmetlerinden yeterince yararlanamama, iyi beslenememe, aşırı üreme, iç savaşlar, sürekli göçler gibi nedenlerle kökü kazınamamaktadır.

Bu haftanın amacı, toplumun cüzzam ve cüzzamlıya karşı oluşan yanlış inançlardan, bilgisizlikten kaynaklanan korkularını önleyerek cüzzam hastalığının erken teşhis edilmesinin sağlanması, dünya standartlarına uygun bir şekilde tedavisi ve izlenmesiyle-hastaları topluma kazandırmaktır.

Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, dünyada her yıl yaklaşık 200 000 yeni Lepra vakası tedaviye alınmaktadır. Lepraya bağlı olarak çeşitli sekel ve sakatlıklar bırakabilen komplikasyonlar gelişmektedir. Ancak etkin tanı ve tedavi yöntemleri sayesinde, günümüzde Lepraya bağlı ağır sekeller önlenebilmektedir.

Ülkemizde kayıtlı Lepralı hasta sayısı kümülatif olarak yaklaşık 1500 civarındadır. Son yıllarda yapılan taramalarda yeni tespit edilen hasta sayısında azalma görülmektedir, (ortalama 1-5 vaka). Lepralı hastaların ilk tedavileri İstanbul, Ankara ve Elazığ İllerinde bulunan Lepra Hastanelerinde yapılır. Ayrıca Deri ve Tenasül Hastalıkları Dispanserleri de cüzzamlı hastaların takiplerini yapmaktadırlar. Cüzzamlı hastalarla ilgili her türlü izleme ve değerlendirmeler hastaların yaşadıkları ildeki sağlık kuruluşlarınca yürütülmektedir. Hastaların tedavi giderleri Sağlık Bakanlığı tarafından ücretsiz karşılanmaktadır.

Lepralı hastalar bizim toplumumuzun insanlarıdır. Onlarla ilişkiyi kesmek ve onları toplum dışına itmek yerine, ihtiyaçları olan anlayışı, yakınlığı, destek ve sevgiyi göstermek önde gelen bir vatandaşlık görevidir.

Lepra, Temel Sağlık Hizmetleri olarak özetlediğimiz koruyucu ve tedavi edici sağlık hizmetlerinin hedefe ulaşması ile yakın zamanda dünyada ortadan kaldırılacağına inandığımız bir hastalıktır.
CÜZZAM (LEPRA) NEDİR

Bu sözcükleri birçok kez duyduğunuza eminiz. Ama acaba bildikleriniz doğru mu? Gelin sizlerin aklına gelmesi olası soruları yanıtlayarak onu anlatalım:

Başka adı var mı?

Var. Biz sağlıkçılar ona genellikle “LEPRA” diyoruz.

Ama ilk kez tanımlayan kişinin adıyla “HANSEN HASTALIĞI” olarak da biliniyor. Bu hastalık mikrobik bir hastalık mıdır?

Evet, doğru, etkeni “verem” yani “tüberküloz” hastalığını yapan basille hemen hemen aynı türde bir mikrop olan Mycobacterium leprae basilinin yol açtığı kronik bir hastalıktır. M.Leprae çok yavaş çoğalır ve hastalığın inkübasyon periyodu beş yıl civarındadır. Lepra yüksek oranda infeksiyoz (bulaşıcı) değildir. Tedavi edilmemiş, enfekte hasta ile çok yakın ve sık temas edenlere ağız ve burun yolu ile damlacık enfeksiyonu şeklinde bulaşır.
Tarihçesi

Lepra Çin, Mısır ve Hindistan’da çok eski çağlardan beri görülmektedir. Tarihte Lepra ile ilgili ilk kayıtlar M.Ö. 600 yılına aittir.

Herkes bu hastalığa yakalanabilir mi?

Hayır. Hastalığın oluşması için 2 koşulun birarada olması gerekir.

1- Bu mikroba karşı (Mycobacterium leprae) doğal bağışıklığın bulunmaması (insanların tümüne yakınında bu doğal bağışıklık vardır. Doğal bağışıklığın olmaması hali, insanlara kendinden önceki soylarından geçen bir özelliktir. Bu bağışıklık halini bir testle anlamak olasıdır). Bu bağışıklık Lepromin Testi (Mitsuda Testi) ile anlaşılabilir.

2-Dışarıya basil çıkaran aktif durumda bir hastanın bulunması ve onunla uzun süreli ve çok yakın temas halinde olmak. Bulaşma genellikle aynı aile içindeki büyüklerden 10-11 yaşına kadar olan çocuklara yönelik olarak ortaya çıkmaktadır.

Hastalık belirtileri hemen ortaya çıkar mı?

Birçok hastalıkta olduğu gibi bu hastalığında kuluçka süresi vardır. Yani belirtiler mikrop vücuda girdikten hemen sonra ortaya çıkmaz. Lepra hastalığında etken vücuda alındıktan 2-7 yıl sonra ilk klinik belirtiler ortaya çıkar. Kuluçka süresinin değişken ve uzun olması tanı koymayı güçleştirmektedir.

Ne tür belirtiler görülür?

Mikrop kollarımız ve bacaklarımızda bulunan ve duyuları beyne ileten duyu sinirlerinin ya da beyinden iletilen emirleri kaslara götüren motor sinirlerin çevresinde bulunan kılıfı oluşturan hücrelerin içine yerleşir. Bu hücrelerde yıkıma yol açar. Sinir yoluyla deriye kadar ulaşarak deride bazı belirtilere yol açar. Bu belirtilerin görünüşleri değişik biçimlerde olabilir. Deri yüzeyinden kabarık ya da biraz daha büyük çok kabarık olmayan kırmızı - mor renkli kabarıklıklar (PAPÜL),değişik büyüklükte, keskin sınırlı, pembe-kırmızı-mor parlak renkli deriden hafifçe kabarık kızartılar (PLAK),özellikle yüz, göz çevresi, yanaklar, dirsek ve dizlerin dış-ön yüzlerinde daha sık görülen nohut-ceviz büyüklüğünde topak ve kabartılar (NODÜL), bu lezyonları bazılarının açılmasından oluşan yaraların izleri (SKATRİS - SKAR), kol ve bacaklarda his kaybı veya azalması, bazı hareketleri yapmada zorlanma ve güç kaybı, burunda tıkanıklık ve zaman zaman görülen hafif kanamalar, kol ve bacak sinirlerinin bulunduğu yerlerde duyarlık ve ağrı genel ve sık görülen belirtiler arasındadır. Ancak bu belirtilere benzer durumların olduğu çok sayıda hastalık olduğu unutulmamalıdır.
Lepraya nasıl tanı konulur?

Tanı koymak için öncelikle lepradan kuşkulanmak gerekir. Kuşkulanılacak kişiler öncelikle eski lepralı hastaların yakınlarındaki kişilerdir. Bunlarda lepra hastalığı mutlaka aranmalıdır. Genel olarak deri ve periferik sinir sistemi yakınmaları ya da belirtileri olan kişilerde, uzun süreli kaşıntı, yanma, ağrı gibi sübjektif yakınmaya yol açmayan, halta duyu kusuru gösteren deri belirtileri olan kişilerde ayrıca tanı içine leprayı da eklemek uygun olacaktır.

Lepra sakatlık yapar mı?

Erken ve doğru tanı konulmayan hastalarda basiller yerleştikleri sinirlerde yıkıma yol açarlar ve bu nedenle bazı sakatlıklar olur. Ancak her lepra hastası sakat kalmaz.
Tedavisi var mı?

Aynı verem tedavisinde olduğu gibi en az üç ilaçtan oluşan bir kombine tedavi ile en çok 6ay/l yıl içinde hastalar tamamen tedavi edilmektedirler. Üstelik tedavi için gerekli olan ilaçlar Sağlık Bakanlığı tarafından ücretsiz sağlamaktadır.

Lepra tedavi edilebilir bir hastalıktır ve erken evrelerdeki tedavi sakat kalmayı önleyebilir. Minimal düzeydeki bir eğitimle, Lepra sadece klinik bulgulara dayanılarak kolaylıkla teşhis edilebilir.

1981 yılında Dünya Sağlık Örgütü bir çalışma grubu oluşturarak, çok ilaçlı tedavi rejimini (MDT) önermiştir. MDT üç ilaçtan oluşur: Dapsone, Rifampicin ve Clofazimine. Bu ilaç kombinasyonu patojeni öldürür ve hastayı tedavi eder.

· MDT güvenli, etkin ve kolay uygulanabilir bir tedavidir.

· WHO aracılığı ile, MDT hastalığın teşhis edildiği tüm ülkelerdeki hastalara yetecek miktarda gönderilmektedir.
LEPRA KONTROLÜNDE YOL GÖSTERİCİ İLKELER

· Erken tanı ve çok ilaçlı tedavi,

· Sağlık personelinin entegre yaklaşım göstermesi,

· Lepra kontrolüne ayrılan kaynakların ve politik kararlılığın devamı,

· Hastaların toplum tarafından kabul edilebilmesinin güçlendirilmesi,

· Yüksek kalitede lepra kontrol aktivitelerinin sağlanması,

İstanbul, Ankara ve Elazığ’da üç tane özel dal hastanesi ve Deri ve Tenasül Hastalıkları Dispanserleri cüzamlı hastaların takiplerini yapmaktadırlar. Ancak her ilde sağlık müdürlüğünde bulunan bulaşıcı hastalıklar şubeleri de bu konuda talepte bulunanlara yardımcı olmaktadırlar. Ayrıca tıp fakültelerinin deri hastalıkları bölümleri de bu hastalıkla ilgili gerekli tanı ve tedavileri yapmaktadır.

Ülkemizde leprayla ilgili merkez ve kurumlar ile telefon numaraları:

  • İstanbul Tıp Fak. Lepra Araştırma ve Uygulama Merkezi 0 212 525 58 56 

  • İstanbul Lepra Hastanesi ( Bakırköy ) 0 212 572 61 22 – 570 10 26 

  • Ankara Lepra Eğitim ve Araştırma Merkezi ( Dikimevi ) 0 312 319 22 79 

  • Elazığ Lepra Hastanesi 0 424 212 46 16 – 212 16 54 

  • Cüzzamla Savaş Derneği ( İstanbul ) 0 212 572 71 89 

  • Cüzzamla Savaş Vakfı ( İstanbul ) 0 212 572 71 89 

  • Ankara Cüzzam Savaş ve Araştırma Derneği ( Dikimevi ) 0 312 319 22 79 



Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Yorumlarınız İçin Teşekkür Ederim

İletişim araçları