14 Mayıs 2013 Salı

Atatürk Dönemi Dış Politika (özet)



Nüfus Mübadelesi Sorunu


*Lozan Antlaşması'ndan sonra yeni Türk Devleti'nin dış siyaseti "Yurtta Barış Cihanda Barış" temellerine oturtuldu.
*Lozan Antlaşması'nda Türkiyedeki Rumlar ile Yunanistan'daki Türklerin değiştirilmesi kararı alınmış, İstanbul'daki Rumlar ve Batı Trakyadaki Türkler bu değişimin dışında tutulmuştu.
*Yunanistan, İstanbul'da çok sayıda Rum bulundurmak amacıyla Mondros Ateşkes Antlaşması'nın imzalanmasından önce İstanbul'a gelen Rumların da değişim dışında tutulmasını istedi.
*Türkiye ile Yunanistan arasındaki anlaşmazlık, Uluslar Arası Adalet Divanı'na gotürüldü. Adalet Divanı, 21 Şubat 1925'te verdiği kararla sorunun çözümünde yetersiz kaldı.
*10 Haziran 1930'da Türkiye ve Yunanistan arasında imzalanan antlaşma ile sorun halledildi.

Yabancı Okullar Sorunu


*Lozan Antlaşması'nda, Türkiyedeki yabancı okulların, Türk kanunlarına ve diğer okulların bağlı oldukları tüzük ve yönetmelik hükümlerine uygun bulunmalarına karar verilmişti.
*Lozan Antlaşması'ndan sonra Türk Hükümeti, bu okullarda Türk dili, tarih ve coğrafya derslerinin Türk öğretmenler tarafından denetlenmesi esasını getirdi.
*Ayrıca bu yabancı okulların Türk müfettişleri tarafından denetlenmesi konusunda bir yönetmelik belirlendi.
*Yabancı okulların bu kurallara uymak istememesi üzerine, bu okullar ilgili devletlerin Türkiye'deki elçilikleriyle temasa geçti.
*Türkiye'nin aldığı kararları kabul etmeyen bazı okullar kapatıldı.

Irak Sınırı ve Musul Sorunu


*İngilizler, Mondros Ateşkes Antlaşması'nın 7. maddesi uyarınca Musul'u işgal etmişti.
*1924'te Türkiye ile İngiltere Musul sorununa çözüm bulmak amacıyla İstanbul'da bir araya geldi.
*Ancak antlaşma sağlanamadı.
*Taraflar, 20 Eylül 1924'te Milletler Cemiyeti'ne başvurdu.
*Milletler Cemiyeti Musul'un Irak'a ait olduğu bildirdi. Türkiye bu karara karşı çıktı.
*Türkiye Uluslar Arası Adalet Divanı'na başvurdu.
*Konu burada da çözümlenemedi.
*1925 yılında çıkan Şeyh Sait İsyanı, Musul sorununu aleyhimize sonuçlandırdı.
*5 Haziran 1926'da Türkiye ile İngiltere arasında Ankara Antlaşması imzalanarak Türk - Irak sınırı bugünkü şeklini aldı ve Musul Irak'a bırakıldı.

Türkiye'nin Milletler Cemiyetine Girişi


*Milletler Cemiyeti, 1919'da imzalanan Versailles Antlaşması sonunda kuruldu.
*1947 yılında görevini Birleşmiş Milletler Cemiyeti'ne devretti.
*Türkiye Milletler Cemiyeti'ne 1932'de girdi.
*Türkiye'nin Cemiyet'e geç girmesinin nedeni, Cemiyet'in o yıllarda başta İngiltere olmak üzere büyük devletlerin çıkarlarını koruyan bir organ durumunda olmasıydı.
*Büyük devletler, o yıllarda başta savaş tazminatı alınmaması ilkesi olmak üzere Milletler Cemiyeti'nin hiçbir ilkesine uymuyordu.
*Milletler Cemiyeti, Musul sorununda İngilizlerin etkisinde kalıp yanlı bir tutum sergilemişti.
*Türkiye, önceleri Milletler Cemiyeti'ne girmeyi bağımsızlık ilkesine ters gördü.
*İspanya'nın teklifi ve Yunanistan'ın desteği ile Türkiye 18 Temmuz 1932'de Milletler Cemiyeti'ne üye oldu.

Balkan Antantı (Paktı - 9 Şubat 1934)

*Balkan Antantı, 1930'lu yıllarda artan İtalyan faşizmi ve Alman nazizminin Balkanları tehdit etmesi üzerine kuruldu.
*Antant'a katılan devletler : Türkiye, Romanya, Yugoslavya ve Yunanistan'dı.(şifre : TAYYAR - a HARFLERİ JOKER)
*Bulgaristan ve Arnavutluk, Balkan Antantı'na katılmayan Balkan Devletleri'n dendi.
*Antant ile, dünya barışını koruyamayan Milletler Cemiyeti'ne karşı, Balkan devletleri kendi topraklarını korumayı amaçlamıştı.
*9 Şubat 1934'te imzalanan Atina Antlaşması sonunda, Türkiye, Romanya, Yunanistan ve Yugoslavya'nın katılımı ile Balkan Antantı oluşturuldu.
*Bu Antant çeşitli nedenlerden dolayı başarılı olamadı.

Montrö (Montreux) Boğazlar Sözleşmesi (20 Temmuz 1936)
*Lozan Antlaşması ile Türkiye'nin Boğazlar'da silah bulundurması ve Boğazlar'a geçişi düzenlemesi engellenmişti.
*Bu durum, Almanya ve İtalya'nın hızla silahlanması ile Türkiye'yi tehdit edici boyutlara ulaşmıştı.
*Milletler Cemiyeti'nin, Boğazlar üzerindeki güvencesi Almanya ve İtalya karşısında yetersiz duruma düşmüş, Boğazlara muhtemel bir saldırı şüphesi artmıştı.
*20 Temmuz 1936'da yapılan Boğazlar Konferansı'nda, Boğazlar üzerindeki Türk egemenliği kayıtsız şartsız kabul edilerek, Montrö Boğazlar Sözleşmesi imzalandı.

Sadabat Paktı ( 8 Temmuz 1937)


*1930'lu yıllarda İtalyan faşizmi bütün dünyayı tehdit etmekteydi.
*İtalya'nın 1934 yılında Hebeşistan'ı işgal etmesi ve Doğu Akdeniz üzerindeki emellerini açıkça belirtmesi üzerine, Türkiye Orta Doğu'da bulunan devletler ile bir ittifak kurma konusunda harekete geçti.
*8 Temmuz 1937'de Türkiye, İran, Irak ve Afganistan'ın katılımıyla Sadabat Paktı kuruldu.

Hatay Sorunu


*Hatay, Misak-ı Milli sınırlarımız içinde bulunmasına rağmen, Ankara Antlaşması ile, bölgedeki Türk kültürünün korunması şartıyla, Fransız egemenliği altında özel bir yönetime devredildi.
*1936 yılında Fransa'nın Suriye ve Lübnan üzerindeki mandasını kaldırması üzerine, İskenderun ve Hatay Suriye mandasına girdi.
*Türkiye derhal sorunu Milletler Cemiyeti'ne gotürdü.
*Milletler Cemiyeti, Hatay için ayrı anayasa ve statü öngördü.
*Hatay, meclisinin aldığı karar ve yapılan halk oylaması ile, Hatay 2 Eylül 1938'de bağımsız devlet haline geldi.
*Hatay, 29 Haziran 1939 tarihinde kendi meclisinin verdiği karar gereği oy birliği ile Türkiye'ye katılmayı kabul etti.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Yorumlarınız İçin Teşekkür Ederim

İletişim araçları