2 Aralık 2013 Pazartesi

SORUMLULUK NEDİR? NASIL GELİŞİR?

Sorumluluk; Kişinin kendi davranışlarını veya kendi yetki alanına giren herhangi bir olayın sonuçlarını üstlenmesidir. (Türk Dil Kurumu).
 Sorumlu davranış; Diğer insanlara saygı göstermeyi, dürüst davranmayı, öz kontrollü davranmayı ve öz saygıyı içerir. Zaman içinde gelişen, düşünce ve davranışlarımızla ortaya koyduğumuz bir beceridir.
 Sorumluluk bilinci gelişmiş kişiler, yaptıklarının ve yapmadıklarının sorumluluğunu alır, suçlamalar yapmadan önce karşılaştıkları olumsuz durumlara kendi katkılarını düşünür. Başkalarını suçlamak ve sorumluluk almak birbirine zıt iki durumdur. Yaptıklarının sorumluluğunu almayan kişiler başarısızlıkları ya da karşılaştıkları olumsuz durumlar için başkalarını suçlama eğiliminde olurlar. Suçu kendilerinin dışında aradıkça kendilerini geliştirmekten uzaklaşırlar. Sorumluluk sahibi kişi daha özgürdür ve özgüveni de yüksektir. 
 Çocuklarda sorumluluk bilinci geliştirmek öncelikle anne babaların sorumluluğudur. En başta bizler yetişkinler olarak sorumlu davranışlar göstererek çocuklarımıza model olmalıyız. Tanık olup yaşanarak öğrenilen davranışlar kalıcı olur. Çocuklarda sürekli olarak anne babalarını izler ve davranışlarını zihinlerine kaydederler. Çocukları ilgilendiren konularda kararlar alırken mutlaka karara onları da katmalıyız. Kararlara katılan çocuk o konu ile ilgili sorumluluğu daha kolay alır.
 Çocuklarda sorumluluk bilincini geliştirirken önemli bazı durumlar var. Sorumluluğunu almasını istediğimiz konu çocuğumuzun hiç bilmediği ve deneyerek kendisinin keşfedeceği, öğrenebileceği bir davranışı içermiyorsa önce onu öğretmeliyiz. Davranışı öğretmenin bazı aşamaları var. Bu aşamalar; davranıştan önceki aşama, davranış sırası ve davranıştan sonraki aşama. Her bir aşama da sabırlı olunmalı, denemelere, yanılmalara, hatalara, doğrulara dikkat edilmeli. Davranış öğretilirken davranışın bazı bölümleri sadece anlatılabilir, bazı bölümleri çocuk yaparken desteklenebilir, bazı bölümleri ise yapılarak gösterilebilir. Yine her bir aşamada çocukla sürekli fikir alışverişinde bulunulmalı ve bütün soruları anlayabileceği ve gereksinim duyduğu kadar yanıtlanmalı. Başardığı durumlar için sevinci abartılmadan paylaşılmalı, başaramadığı durumlarda tekrar denemesi konusunda cesaretlendirilmeli. Başarma ve başarısız olma nedenleri hakkında konuşulmalı farkındalığı geliştirilmeli. Başarabildikleri için, neleri nasıl yaptığı için başardı, başaramadıkları içinse neleri nasıl yaptı da başaramadı gösterilmeli.  Öğrenmenin bir süreç olduğu ve zamana gereksinim olduğu unutulmamalı. Bazı çocuklar bazı becerileri çok kısa sürede edinirken bazıları daha geç edinebilir. Mükemmellik beklenmemeli. Asla, sen beceremezsin denmemeli ve başkaları ile karşılaştırılmamalı. Öğretme süreci boyunca duyguları eleştirilmeden paylaşılmalı, mutlulukları, mutsuzlukları, endişeleri, kaygı ve korkuları onun bakış açısı ile anlaşılmaya çalışılmalı.
 Bazen bizler, öğretme sürecinde çocuğumuzun öğrenme özelliklerini, yeteneklerini, ilgilerini, yaşını, gelişimsel özelliklerini, öğretme için onun uygun zamanını, öğretmeye çalıştığımız davranışın onun için ne kadar önemli olduğunu, gerekliliğini, göz ardı edebiliyoruz. Ya da öğretme yöntemi olarak kendi öğrenme yöntemlerimizin etkisinde kalabiliyoruz. Karşımızdaki bizim çocuğumuz olabilir ama o bizim kolumuz bacağımız gibi bir uzantımız değil, o farklı bir birey, onun bizden farklı ilgileri, yetenekleri, zekası ve öğrenme özellikleri var. Bu durumu hep göz önünde bulundurmalıyız. Kendimizin değil çocuğumuzun, yani farklı bir bireyin öğreniyor olduğunu unutmamalıyız.
 Öğretme sürecinde biz kendi bilgilerimizi, kendi deneyimlerimizi çocuğumuza empoze etmeye, ezberletmeye çalışmamalıyız. Bizim en önemli sorumluluklarımızdan birisi de çocukların, kendi deneyimlerinden öğrenmeleri ve kendi seçimlerinin sonuçlarını göğüslemeleri için özgürlük tanımaktır. Sorumluluk ile özgürlük ayrılmaz bir bütündür ve biri olmadan diğerinin öğrenilmesi oldukça güçtür. Tabii ki zaman zaman onlara rehberlik edip yaşadıklarımızı onlarla paylaşmalıyız, ancak onlarında deneyerek ve hata yaparak öğrenmeye gereksinimleri vardır. (yaşamını tehlikeye sokacak hatalardan bahsetmiyorum)
 Peki, ne zaman ne kadar sorumluluk?
 Çocuğumuz, doğduğu andan itibaren yaşı ve gelişimsel özellikleri göz önünde bulundurularak kendisi ile ilgili yapabileceği her şeyi onun yapması sağlanmalı ve yapmaya devam etme konusunda cesaretlendirilmelidir. Onun dışında evde, evin işleyişi ile ilgili yapabilecekleri konusunda ona sorumluluk verilmeli, evin dışında yapabilecekleri konusunda sorumluluk verilmeli, onunla ilgili alınması gereken kararlara katılmalı. Kendisinin yapmaya istekli olduğu her konuyu denemesine izin verilmeli ve olanak sunulmalıdır. Denemeleri sırasında güvenlik önlemleri alınmalı ve yardım talep ettiği yerlerin dışında işine karışılmamalıdır.
Yapabileceği bir şeyi onun yerine yapmamız o konuda sorumluluk almasını engeller.  Örneğin kaşığı kendisi tutmayı öğrenen bir çocuk artık yemeğini kendisi yemeli, dişlerini kendisi fırçalamayı öğrenen çocuk kendisi fırçalamalı, tuvalet temizliğini kendisi yapmayı öğrenen çocuk artık kendisi yapmalı, pijamasını katlamayı öğrenmiş çocuğun pijamaları anne babası tarafından katlanmamalı vb. örnekleri çok arttırabiliriz.
 Peki yapmıyorsa ne olacak diyebilirsiniz. Şu kesin ki; Siz ona yapabileceklerini sürekli hadi yap diye hatırlatırsanız ve ya eninde sonunda dayanamayıp onun yerine yaparsanız sorumluluk kazandıramazsınız.
 Bir davranışı çocuk öğrendikten ya da ona öğretildikten sonra uygulayıp uygulamaması kararı ona bırakılmalı. Ve çocuk yapmasının ya da yapmamasının sonuçları ile yüz yüze kalmalı (yüz üstü bırakmak demiyorum ikisi arasındaki farkı önceki yazımda açıklamıştım).
 Tekrarlıyorum; Bir çocuk yaptıklarının ya da yapmadıklarının sonuçları ile yüz yüze bırakılmazsa sorumluluk bilinci gelişemez.

 Önümüzdeki hafta, çocuğa bir davranışı öğretmeyi, davranış öncesi, davranış sırası ve davranış sonrası aşamalarını dikkate alarak nasıl öğretebiliriz bir örnekle paylaşalım.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Yorumlarınız İçin Teşekkür Ederim

İletişim araçları