2 Ocak 2014 Perşembe

ANKARA SAVAŞI

Osmanlı sultanı Yıldırım Bâyezîd ile Timur Han’ın 1402 senesinde Ankara’da yaptıkları muharebe. Yıldırım Bâyezîd Han; Niğbolu zaferiyle Rumeli’de Osmanlı hâkimiyetini tesis ettikten sonra, Anadolu’da birliği sağlamak için harekete geçti. Bu niyetle Aydın, Menteşe, Karaman ve İsfendıyaroğulları beyliklerine son verdi. Ancak bu beyliklerin başındaki beyler, Asya’da kuvvetli bir devlet kurup, batıya yönelen Timur Han’a sığındılar. Aynı şekilde Timur Han’ın hükümdarlığına son verdiği Karakoyunlu beyi Kara Yusuf ile Tebriz hükümdarı Ahmet Bey de Yıldırım Bâyezîd’e sığınmış, Erzincan beyi Mutahharten de akrabalarını Yıldırım Bâyezîd’e göndererek yardım istemişti. Timur Han’a sığınan Anadolu beyleri, Osmanlı sultanı hakkında; Timur Han’ın önünden kaçan beyler de Yıldırım Bâyezîd’e Timur’la ilgili olmadık şeyler söyleyip kötüleyerek, her İki Müslüman Türk hükümdarının arasını açtılar. İki taraf da karşılıklı kendilerine sığınanları müdafaa ettiler. Timur Han, Yıldırım Bâyezîd’e mektup göndererek kendisine sığınanların iadesini istedi. Bu mektuplarda her iki hükümdarın birbirlerine hakaret dolu sözlere yer verdikleri ilim adamları arasında kabul görmemektedir. Bu gün bilinen hakaret dolu mektupların sahte olduğu ispatlanmıştır. Yıldırım Bâyezîd, Timur Han’ın isteğini kabul etmeyince savaş kaçınılmaz oldu.

Timur Han, kuvvetli bir ordu ile Anadolu içlerine doğru harekete geçti. Bunu haber alan Yıldırım Bâyezîd de, İstanbul kuşatmasını kaldırarak, kuvvetlerini Bursa’da toplamaya başladı. Bursa’dan hareket eden Osmanlı ordusu, iki koldan yürüyerek Ankara önüne geldi. Bu sırada Timur Han Sivas’ı ele geçirmişti. Onun, Sivas’ta olduğunu haber alan Yıldırım Bâyezîd, ağırlıklarının bir kısmını Ankara’da bırakarak Akdağmadenî ve Kadışehri dağlık mıntıkasında mevzi almak istedi. İki ordunun öncü kuvvetleri Sivas ve Tokat bölgelerinde karşılaştılar ise de, Osmanlı sultanı Sivas ile Tokat arasındaki geçitleri tuttuğundan, burada muharebe yapmayı kendisi için tehlikeli gören Timur Han Kayseri’ye doğru yürüdü. Timur Han, Bâyezîd’î kendisine doğru çekmek istediyse de duruma vâkıf olan Yıldırım Bâyezîd bu oyuna gelmedi ve yapacağı taarruzun zamanını bekledi.

Timur Han, Kırşehir üzerinden hızla Ankara önlerine gelerek kaleyi kuşattı. Kale muhafızı Yakup Bey, kaleyi şiddetle müdafaa etti. Timur Han, Osmanlı ordusunun geleceğini tahmin ettiği yolu iyice tahkim etti. Osmanlı ordusu ise onun hiç beklemediği taraftan ve tahmininden çok erken Ankara önlerine geldi.

Osmanlı ordusunun merkezinde sultan Yıldırım Bâyezîd bulunuyordu. Yanında sadrazam Çandarlızâde Ali Paşa, şehzade İsa, Mustafa ve Musa Çelebiler yer alıyordu. Sağ cenahta bulunan Anadolu birliklerine vezir Tîmûrtaş Paşa, sol cenahta yer alan Rumeli birliklerine şehzade Süleyman Şah kumanda ediyordu. İhtiyat kuvvetlerinin başında da Şehzade Mehmet Çelebi bulunuyordu. Sol cenahın ihtiyat kuvvetlerini, Sırbistan despotu ve Sultan’ın kayın biraderi Stefan Lazreviç’in kumandasında yirmi bine yakın zırhlı Sırp askeri meydana getiriyordu. Merkez ihtiyatında Karakoyunlular, sağ cenahın ihtiyatında Kara tatarlar denilen Türkleşmiş Moğollar yer alıyordu. Ayrıca Süleyman Şah’ın kumandasında akıncı kuvvetleri de vardı. Osmanlı askerinin sayısı yetmiş binden fazla idi.

Timur Han, ordusunun merkezinde yer almıştı. Torunu Muhammed Mirza, zırhlı ve atlı olan Mâverâünnehr askeri ile ihtiyatta idi. Diğer torunları Pir Muhammed ve İskender Mirza, Muhammed Mirza’nın yanında yer alıyorlardı. Sağ cenaha üçüncü oğlu Mîranşah, sol cenaha ise dördüncü oğlu Şahruh Mirza kumanda ediyordu. Zırhlı otuz iki fil, ordunun önünde dizilmişti. İkiye ayrılmış olan merkez kuvvetlerin sağ tarafına Timur Han’ın ikinci oğlu Ömer Şeyh Mirza, sol tarafına ise Emir Celâl İslâm kumanda ediyordu. Akkoyunlu sultanı Osman Bey ile Emir Cihan Şah’ın tümenleri sağ cenahın önünde yer almıştı. Mutahharten Bey, Karamanoğlu, Aydınoğlu, Menteşeoğlu, Germiyanoğlu, Saruhanoğlu ve Candaroğlu, sağ cenahta yer almışlardı. Çağatay sultanı Mahmut Han, Timur’un yanındaydı.

Muharebe günü sabah namazından sonra Yıldırım Bâyezîd, askerlerine veciz bir hitabede bulundu. Fakat karşı taraf da Sünnî Müslüman ve Türk olduğu için, askerin, Hıristiyan ordularına karşı gösterdiği başarıyı gösteremeyeceği ortada idi.

İki ordu, Ankara’nın kuzey doğusundaki Çubuk ovasında 28 Temmuz 1402 tarihinde karşılaştı. Burada, o devrin en büyük kumandanlarından ikisi arasında tarihin en büyük savaşlarından biri oldu. Fil görmemiş Osmanlı atları ürktü. Osmanlı ordusundaki Kara tatarların aniden Timur tarafına geçip, Rumeli sipahilerinin arkasından ok atmaya başlamaları, Osmanlının taarruz gücünü kırdı. Bu sırada Osmanlı ordusundaki Karaman, Candar, Germiyan, Aydın, Menteşe ve Saruhanlı sipahileri karşı tarafta bayrak açmış olan beylerini görünce, Timur Han’ın tarafına geçtiler. Yıldırım Bâyezîd’in yanında az bir asker kaldı. Osmanlı ordusunun bir kısmı geri çekildi. Kara Tîmûrtaş ve Fîruz paşalar, birlikleri tamamen bozuluncaya kadar dayandılar. Yıldırım Bâyezîd gün batarken üç bin kişi ile Çataltepe’de muharebeye devam ediyordu. Burada süren üç saatlik vuruşmadan sonra mağlûbiyeti anlayınca etrafındaki askerleri yararak kurtulmak istedi. Yıldırım Bâyezîd’in atı yaralanınca oğlu ile beraber Çağatay hanı sultan Mahmut Han’ın kumanda ettiği birlik tarafından esir alındı.

Timur Han kendisini iyi karşıladı ve tesellide bulundu. Bir Osmanlı padişahına yaraşır şekilde, izzet ve ikramda bulundu. Timur’un, Yıldırım Bâyezîd’e iyi davranmadığı iddiaları uydurmadır. Ancak esaret zilletini çekemeyen Yıldırım Bâyezîd Han, kederinden ve nefes darlığından kırk dört yaşında vefat etti. Timur Han ölüm haberini alınca; “Yazık oldu, büyük bir mücahit kaybettik” demekten kendini atamadı.

Ankara savaşı ortaçağın en büyük meydan muharebesidir. İki yüz binden fazla Türk askeri birbiri ile savaşmıştır. Anadolu topraklarında iki Müslüman devlet arasında yapılmış olan büyük meydan muharebelerindendir. Ankara savaşının önemli neticeleri arasında; Anadolu-Türk birliğinin parçalanması, Bizans ve İstanbul fethinin elli yıl daha uzaması ve Osmanlı Devleti’nin gelişmesinin en azından yarım asırdan daha fazla gecikmesi sayılabilir.

Timur Han, Ankara savaşında kırk bine yakın zayiat vermiştir. Hâlbuki o bu muharebeye kadar altı binden fazla kayıp vermemişti. Buna Osmanlı ordusundaki sevk ve idarenin mükemmeliyeti sebep olmuştur. Bazı tarihçiler, Yıldırım Bâyezîd ile harp ettiği için Timur Han’ı haksız olarak kötülemekte, harp sahasında olanları, zulüm ve ortalığı kana boyamak şeklinde bildirmektedir. Hâlbuki bunun iki devlet arasında bir hâkimiyet savaşı olduğu unutulmamalı, bu savaş tarafsız ele alınıp değerlendirilmelidir.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Yorumlarınız İçin Teşekkür Ederim

İletişim araçları